90larda çocuk olmak
Merhabalar bugün ki yazımızda sizleri alıp 90lar anılarınıza götürmek istedik. 90larda çocuk olmak (özellikle 1985 – 1990da çocukluk dönemini geçirenler için) ne başkaydı, ne özeldi. Bu makalemize bakınca minik bir tebessümle hatırladığınız güzel şeyleri size tekrar hatırlatmak istiyoruz. Bir kaç örneği sizler için bir araya getirdik buyrun…
90larda çocuk olmak ”ATARİ” ile özdeşleşmiş bir oyun çağıydı.
Her yaş grubundan çocuğun, gencin hatta anne ve babaların bile ailecek oynamaktan keyif aldığı, uzun sohbetler ve oyunları çözme teorileriyle birbirlerini soru yağmuruna tuttuğu bir dönemdi.
Oyun oynarken görüntü donması ya da oyunun en heyecanlı yerinde ekranın takılıp kalmasında ki ruh halinizi hatırlıyor musunuz? Dünyada başınıza gelebilecek en kötü şey o an başınıza gelmiş gibi … Hele ki oyunu tamamlamanıza ramak kalmışsa…:) O zaman iş başa düşer hemen oyun kasedi Atari’den çıkarılır ve defalarca üflenirdi…:)
90larda çocuk olmak, Tabancayla Ekrandaki Kuşları nasıl vurabildiğini anlamaya çalışmaktı.
Atari oyunlarından vazgeçilmez olan ”Duck Hunt” oyununu oynarken teknolojinin nasıl bir çığır açtığını ve o plastik tabancayla ekrandaki kuşları nişan alıp nasıl vurabildiğinizi düşündünüz mü hiç? Evet cevaplarını duyar gibiyiz.
90larda çocuk olmak milyoner olmaktı.
Bakkala gidip ”abi bu çikolata ne kadar? : Yüz bin lira” Binlerce Yüzlerce parayla sakızlar, şekerlemeler alıyorduk değil mi? Hele dondurmayı kaptığın gibi sokakta oynamaya koşmak… O dondurmanın tadı her zaman daha lezzetli gelirdi…
90larda çocuk olmak Zeki Müren müziklerine doymaktı.
Hemen hemen her haneden ya da reklamlardan ya da karşı komşunun evinin penceresinden Zeki Müren şarkılarının melodisini duymaktı. Vizontele’ye göre de ”Zeki Müren de bizi görüüyyoordu o zamanlar” 🙂
90larda çocuk olmak düzenli olarak Ruhsar Dizisini istemsizce takip etmekti.
Ruhsar dizisi isteseniz de istemeseniz de sabah akşam bir şekilde karşınıza çıkar ve kendinizi izlemekten alı koyamazdınız. O an canınız izlemek istemiyor bile olsa bir şekilde kendinizi Ruhsar izlerken bulmanız çok olası bir durumdu.
90larda çocuk olmak Coca Cola Kapaklarının arkasındaki Mavi Plastiği Çıkarmaya Çalışmaktı.
Evet evet eminim sizler de hatırlıyorsunuz. Coca Cola açıldığı gibi, bardaklar dolmaya başlardır. Masa köşesinde duran, ne amaçla yapılmış olduğu bilinmeyen mavi plastiği eminim herkes hayatında en az 1 kere çıkarmayı denemiş ve çıkardığında ise çok büyük bir zafere imza attığını hissetmiştir.
90larda çocuk olmak gazetelerden çıkan Şebnem Bebekleri giydirmekti.
Kızlarrrr ne büyük bir heyecanla beklerdi yeni gazeteyi alıp, hemen yeni kreasyonları sıraya koymayı. Ah o Şebnem Bebeğin dili olsaydı neler anlatacaktı kim bilir bizlere…
90larda çocuk olmak yaz tatilinde ”Tüm Dersler” kitabına mahkum olmaktı.
Başka bir alternatifiniz asla ve asla olamazdı. Yaz tatili geliyorsa öğretmenlerin vazgeçilmez efsanevi can yoldaşı ”Tüm Dersler” test kitabı sizlerle. O kırmızının pantonesi de bir ayrıydı sanki. 5 km den görseniz bilirsiniz o kırmızıyı.
90larda çocuk olmak Ekmek Kırıntıları gibi ciddi bir konuyu neden ” Gır Gır” diye bir aletle temizlediğinizi sorgulamaktı.
Yemek sonrası ya da kırpma biçmeli bir oyunun ardından babanızın ya da ilgili büyüğün ”gırgır’ı kapta gel” diye seslenmesinin ardından o işin fix size kitlenmesiydi. Ama ne olursa olsun sevgiyle yapılırdı o temizlik. Çünkü bir süre sonra oyuna dönerdi.
90larda çocuk olmak Pokemonlu Taso çılgınlığıydı.
Yüzlerce hatta elinizde binlercesi olsa yine de asla hayır demeyeceğiniz Acaba bu sefer ne çıkacak diye cips paketini açar açmaz cipsten 1 tane bile almak yerine ilk tasoyu bulmaya çalışmaktı. Bir süre sonra çok oynadıktan sonra taso’nuzun kenarları beyazlamaya başlar ve içinizi bir hüzün kaplardı.
90larda çocuk olmak yapılan tüm resimlerde yaz kış ilkbahar sonbahar evin bacasından hep duman çıkmasıydı.
O evin bacasından yaz kış duman çıktı, bir de en önemli özellik ise dereden karşıya geçtiğinizde sizi tek bir elma ağacının karşılamasıydı. Ne olursa olsun elma için dere ge-çi-le-cek!
90larda çocuk olmak Zeyna / Herkül’ü izledikten sonra kendini kahraman gibi hissetmekti.
Kızlarda Zeyna, erkeklerde Herkül dizisi biter bitmez mutlaka o koltuktan kalkılır ve evin insanların olmadığı tarafına geçilir, mutlaka bir koşma zıplama hareketi yapılırdı. O zamanlar onun ta kendisi olduğunu düşünmenin yanı sıra bizzat kendisi olabileceğinizi bile kalben hissettiğiniz olmuş olma ihtimaliniz yüksek.
Kısa sizler için toparladığımız yazımızı diğer 90’lar anılarıyla devam ettireceğiz. 2. partı beklemede kalın.
Sevgiler
modalast
lglg